Karaciğer kanserinden spesifik olarak söz etmeden önce kanseri ve mekanizmalarını daha iyi anlamamız gerekmektedir. Bu sebeple ilk önce kanserin ne olduğuna kısaca göz atmamız gerekmektedir. Kanser, hücrenin kontrol mekanizmasını kaybetmesidir diyebiliriz en kaba tabirle. Kanserli bir hücre ölümsüz olur.
Normal hücreler hastalık belirtisi gösterdiği zaman apaptoza yani planlı hücre ölümüne giderler fakat kanserli hücrelerde kaybolan mekanizmalardan birisi de budur. Hücre, organizmaya ne kadar zarar verirse versin asla planlı hücre ölümüne gitmez. Ancak organizmanın yaşamını kaybetmesiyle ölürler.
Sağlıklı bir hücrenin mitoz bölünmesi yaklaşık olarak 24 saat sürmektedir. Bu 24 saatin ilk 23 saati hücre kontrolleriyle geçilir. Yani hücre bölünebilecek kadar sağlıklı mı, büyük mü bunlara bakılır. Ardından hücre bölünürken hatalar meydana geliyor mu, DNA eşlenmesi sırasında hata oluştu mu?
Akla gelebilecek tüm kusurlar dikkatle incelenir ve en sonunda hücrenin bölünebileceğine karar verilirse 1 saatlik bölünme süreci başlar ve elimizde 2 yeni hücre olur. Yok, hücrenin bölünemeyeceği kararı çıkarsa da hücre programlı hücre ölümüne gönderilir ve hastalıklı hücreden kurtulunmuş olunur.
Karaciğer kanserinde de durum farklı değildir. Kontrol mekanizmalarını kaybetmiş hastalıklı bir hücre, bir karaciğer hücresiyse bu durum karaciğer kanseri olarak adlandırılır.
Karaciğer Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Karaciğer kanserinin çok spesifik belirtileri olduğunu söylemek mümkün değildir. Bununla beraber karaciğer kanseri ihtimalini düşündürebilecek bir takım belirtiler şöyle sıralanabilir; zayıflık, yorgunluk, kişinin istem dışı kilo kaybetmesi, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, sağ üstte şişlik ve tabi ki neredeyse tüm karaciğer sorunlarında karşımıza çıkan sarılık.
Bu belirtiler karaciğer kanseri ihtimalini düşündürür fakat hasta tüm bu belirtileri gösteriyor olsa bile karaciğer kanseri tanısı koyabilmek için ultrasonografi, bilgisayar tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme ile kesin bir teşhis yapılması gerekir. Zira karaciğer kanserinin erken evrede gösterdiği semptomlar diğer herhangi bir karaciğer rahatsızlığından çok da farklı değildir.
Kendisine spesifik semptomlarının olmayışı insanların bu işi çok ciddiye almamalarına da sebep olabilmektedir. Bu sebeple her yıl binlerce kişiye erken tanı koyulamamakta ve bu insanlar maalesef hayatlarını kaybetmektedirler.
Karaciğer Kanserinden Nasıl Korunulur ve Tedavisi Nedir?
Karaciğer kanserine yakalanmamak için en önemli unsur karaciğeri yormamaktır. Karaciğeri yoran birçok alışkanlığın terkedilmesi veya hiç yapılmıyor oluşu karaciğer kanserine yakalanma riskini azaltır.
Bu durumlar şöyle sıralanabilir; alkol kullanımını azaltmak veya hiç kullanmamak, aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınmak, fazla kilolardan kurtulmak ve en önemlilerinden bir tanesi de gereksiz ilaç kullanmamak. İhtiyacı olmadığı halde hastalığı biraz daha hızlı atlatabilmek adına kullanılan ilaçlar karaciğeri inanılmaz yorar.
Bu sebeple bu durumdan kaçınmak adına yalnızca doktorların lazım gördüğü ve yazdığı ilaçlar kullanılmalıdır. Tüm bu tedbirlere rağmen kansere yakalanan bir kişinin tedavi olabilmesi için en önemli etken erken tanıdır. Hastalık erken safhada teşhis edilirse kemoterapi gibi yöntemlerle tümör küçültülebilir, ardından cerrahi operasyonla tamamen temizlenebilir.
Yazı Hakkındaki Görüşler
asdasd